Bolu Otelleri ve Gezi Rehberi
Bolu denince akla Mengen’in şahane aşçıları geliyor ve çok yetenekli oldukları söylenen Mengenli aşçıların aslında komik bir hikayesi var.
Osmanlı İmparatorluğu zamanında padişahın saray mutfağına Bolu Mengenli bir aşçı alınıyor, bu aşçı, zaman ilerledikçe memleketinden hısım akrabalarını saray mutfağına aldırıyor ve saray mutfağı Bolulu yemek yapan insanlarla doluyor. Aslen aşçı olmak için eğitilmemiş bu kişiler, resmen sarayda eğitim görüyorlar ve saray yemeklerinin memleketin en iyi yemekleri olması sebebiyle de Bolulu aşçılar iyi yemek yapar diye bilinir oluyor.
Batı Karadeniz’in küçük bir ili olan Bolu’nun topraklarının yüzde 56’sı dağlarla, yüzde 8’i de ovalarla kaplı. Yükselti farkı ve eğim fazlalığı gibi sebeplerle karmaşıklaşan morfolojik yapı bölgede çokça gölün oluşmasına sebep olmuş, bunların en önemlileri Karamurat, Çubuk, Karagöl, Yedigöller, ve tabii ki de Abant Gölü.
Yöredeki havzaların küçük boyutlu olması sebebiyle göller de küçük küçük oluşmuş bu göllerin özellikle Bolu tatil köyü tercih edenlerin çoğu tarafından sık sık ziyaret edilmesi sayesinde birçoğunun etrafında çeşitli kafelerde çay içip manzarayı seyretmek mümkün.
Bolu doğal güzelliklerinin yanı sıra, M.Ö. 1200’lü yıllardan itibaren insanların yerleştiği bir şehir olması sayesinde pek çok tarihi esere de ev sahipliği yapan bir ilimiz.
Bolu’nun Gerede ilçesinin 20 kilometre doğusunda bulunan Asar Kalesi ile ilçenin 5 kilometre kuzeyindeki Keçi Kalesi civardaki tarihi yapılardan bazıları.
Bolu merkezde ise çokça camii bulunuyor, Yıldırım Bayezit’in 1382’de yaptırdığı Büyük Camii, hemen yanındaki 1499 yapımı Kadı ve 1750 yapımı Saraçhane Camiiler'i merkezdeki camilerden sadece birkaçı.
Merkezde aynı zamanda halen iş merkezi olarak kullanılan 1804 yıllı Yukarı Taşhan ve 1750 yıllı Aşağı Taşhan gibi hanlar da bulunuyor. Merkezde bir müze ve bir de antik kent olduğunu düşünürsek, tüm bu tarihi yerlerde gezmek isterseniz Bolu merkez otellerinde kalmalısınız.
Bolu kültür turizmi yanında bir de şifalı bir termal merkez olmaktadır. Seyehatname’sinde Evliya Çelebi’nin beğeniyle yazdığı Bolu kaplıcalarından faydalanmak isterseniz Bolu Termal Otelleri'ni tercih edebilirsiniz.
Merkez ilçeye bağlı Karacası beldesinde bulunan kaplıcaların suyu 42-44 derece ile akarken, Gürçam Köyü’ndeki Babas Kaplıcası suyu 40 derece akıyor.
Ilıca Köyü’nde yer alan Sarot Kaplıcası’nın suyu ise diğerlerinden daha sıcak, 66 derece olarak akıyor ve hamamı tarihi bir yapı olan bu kaplıcanın suları acı sular grubuna giriyor. Pavlu ve Çatak Kaplıcası gibi termal tesis imkanları bulunan Bolu kısacası termal turizm açısından zengin bir kentimiz.
Bolu’yu görmek isteyenleriniz aklında tabii mutlaka Bolu otelleri fiyatları mevzusu var. Otellerin ücretleri hem merkez ilçeye hem de kaplıca tesislerine yakınlıkları ile değişiyor ve aynı zamanda almak istediğiniz hizmet, odanızın konumu ve otelinizin yıldızı gibi durumlar da otelin fiyatını oldukça etkiliyor.
Yine de hem termal turizm, hem kış turizmi hem de kültür turizminin yoğun bir şekilde gerçekleştirildiği Bolu’da bütçenize uygun bir otel bulacağınıza inanıyor ve keyifli tatiller diliyoruz!
