Muğla Kiralık Villalar

Muğla Kiralık Kategorileri

Tüm Kiralık Kategorileri

Ev yapacaksan tuğladan, kız alacaksan Muğla’dan derler. Bunun nedeni tuğla evler sağlam olur, kışın daha sıcak yazın ise daha serindir. Muğla’nın kızları ise yörük kültürü etkisiyle zor şartlarla baş edecek şekilde yetiştirilir ve beceriklidirler. Muğla’ya Perşembe günü giderseniz yüzyıllardır kurulan ve ülkemizin en büyük 10 pazarı arasında yer alan pazarını mutlaka gezin. Pazarda tazecik sebze meyve, çeşitli otlar yanında ev yapımı pekmez, pestil gibi ürünler de bulabilirsiniz. Muğlalıların “Çaput Pazarı” dedikleri bölümünde ise giysiler ve becerikli Muğla kadınlarının yaptığı el emeği göz nuru çeyizlikler bulabilirsiniz.

Muğla dağlar arasında ve dağın yamacında kurulmuş bir çeşit çanağı andırır. Bu nedenle dar sokakları gezerken yokuş aşağı ya da yukarı doğru gitmeniz gerekecek. Otelinize yerleştikten sonra spor ayakkabılarınızı giyin, hazırsanız Muğla turuna başlayalım.

Muğla halkı 1800 lü yıllara kadar toprak evlerde yaşarmış. Bu dönemde Balkanlarda yaşanan karışıklıklar nedeniyle kaçan Türklerden bazıları yanlarında Rum ustalarla birlikte gelip Muğla’ya yerleşmişler. Rum duvar ustaları önce kendi sağlam evlerini yapmışlar. Bunu gören yöre halkı da evlerini bu ustalara yaptırmaya başlamış. Rum ve Türk evleri arasında önemli bir fark vardır. Rumlar evlerini yola bakan kesime yapıp bahçeleri arkaya konumlandırırken, Türklerde mahremiyet duygusu daha fazla olduğu için bahçelerini öne evlerini arkaya inşa etmişler. Her iki tür evde de yüksek duvarlar bulunur.

Muğla sokaklarında gezerken ahşap işlemeli cumbalı evlere bakarken başınızı yukarı kaldırıp bacalarına ve evlerin kapılarına da dikkat edin. Yağışı bol olan ve dağların konumu nedeniyle sürekli ve nereden eseceği belli olmayan halk arasında deli rüzgar olarak bilinen rüzgarla baş etmek için Rum ustalar bacaları 28 oluklu kiremitten oluşan özel bir mimari kullanarak yapmışlar.

Bu özel bacaların fotoğraf karelerinde olması gerekir bizce. Muğla’da yüksek duvarlı evlerin büyük kapıları dikkatinizi çekecektir. Büyük kapının bir kanadında bir de küçük kapı bulunur. Buna kuzu denir. Bu kapılara da kuzulu kapı adı verilir. Gelen kim olursa olsun başını eğip geçmesi gerekir bu kapıdan.

Muğla kültüründe evler hane halkının mahrem yeridir, buraya girerken başını eğip girmek saygı işaretidir. Küçük kapı arkasında büyük bir çan vardır, biri kapıyı açtığında çan çalmaya başlar, hem çanın sesi hem de gelenin başını eğip girmesi bahçede iş yapan ya da müsait durumda olmayan ev halkının toparlanması için bir süre kazandırır, ne kadar ince bir düşünce değil mi?

Evlerin baca ve kapılarının yanında kapı tokmaklarına da dikkat ediniz. İki çeşit tokmak göreceksiniz. Eve misafir gelen kadın ise birini erkek ise diğerini çalarmış. Ev sahibi de gelenin cinsiyetini bu şekilde anlar ve ona göre toparlanırmış. Çocuklar ise seri bir şekilde çaldığı için hemen anlaşılırmış. Farklı şekillerde kapı tokmakları göreceksiniz. Bol bol fotoğraf çekebilirsiniz. Siz dolaşırken yöre halkından biri size “nepdurun bizim olan ya da bizim gız” derse size yardım etmek istediğini gösterir.

Muğla sokakları sizi çarşıya çıkarır. Özellikle esnaf ve sanatkar kültürünün hala devam ettiği ancak sayıları azalan mesleklerin dükkanlarını ve ustalarını görebileceğiniz Arasta’yı ziyaret edin. Yorganını sırlayan yorgancı, kolonya dolduran kolonyacı, pikaba plağını koymuş eskilerden anıları yaşatan radyo tamircisi, soğuk demirci gibi ustaları görebilir sohbet edebilirsiniz.

Muğla’da gezebileceğiniz tarihi yerlere gelince eskiden han şimdi kültür merkezi olan Konak Altı, Muğla kültürünü yansıtan Muğla Kültür Evi, 1493 yılında yapılmış gece görünüşü çok güzel olan Kurşunlu Camii, 1565 yılında Şeyh Bedrettin tarafından yaptırılmış Şeyh Cami, kubbe ve taş işlemesi ile dikkat çeken şimdi sanat ve kültür merkezi olan Seki Hamamı, Şahidi Camii, Saatli Kuleyi sayabiliriz.

Bu güzel tarihi yerleri gezdikten sonra yine tarihi bir alan olan Zahire Pazarına gidip kumda kahvenin tadını çıkarıp dinlenebilirsiniz. 
Muğla üniversite açılıncaya kadar daha kendi içine dönük bir şehirken Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ile birlikte çehresi değişmeye başlamış. Gençlerin gidebileceği mekanlar açılmış. Geziniz esnasında bunu da gözlemleyebilirsiniz.

Muğlalılar bunaldıklarında dağ havası istiyorlarsa Karabağlar Yaylası’nı, rahatlamak ve denize girmek için daha çok Akyaka’yı tercih ediyor. Akyaka için Muğla’nın akciğerleri diyorlar. Bu özelliği nedeniyle Muğla Akyaka Herşey Dahil Oteller hem Muğlalılar hem de Türkiye’nin her yerinden turistleri ağırlıyor.

Muğla’nın Bodrum, Dalaman, Datça, Fethiye, Marmaris, Kavaklıdere, Menteşe, Milas, Ortaca, Seydikemer, Yatağan, Köyceğiz ve Ula olmak üzere 13 ilçesi bulunuyor. İlçelerin çoğunu Muğla tatil ilçeleri olarak biliyor olabilir, belki de bir tatilinizi bu ilçelerden birinde geçirmiş olabilirsiniz. Her ilçe kendi içinde özel ve pek çok güzelliği barındırmaktadır. Her biri uzun uzun anlatılabilir.

Muğla’da nostalji ve tarihle dolu bir gün geçirdikten sonra Fethiye’ye geçebilirsiniz. Muğla Fethiye otelleri isterseniz lüks isterseniz mütevazi konaklama imkanlarıyla size hizmet sunar. Fethiye’de tekne turu yaparak muhteşem koylarda denize girebilir, Ölüdeniz’de yamaç paraşütü yaparak heyecanlı saatler geçirebilirsiniz.

Muğla ve ilçeleri tarih, deniz, yeşilin ve mavinin her tonu, spor ve eğlence sunar. Keşfedilecek o kadar çok şey vardır ki uzun zaman ayırmanız gerekir. Ya da her tatilinizde bir bölgesini gezip görebilirsiniz. Bunun için Muğla fırsat otelleri 4 mevsim size özel seçenekler sunar. Size sadece gideceğiniz zamanı belirlemek ve yer ayırtmak kalıyor. Güzel zamanlar geçireceğiniz ve harika anılarla ayrılacağınız Muğla ve İlçelerinde sizlere keyifli bir tatil diliyoruz.